23 Şubat 2015 Pazartesi

Vasiyet

                Ne toplumun istediklerine uydum, ne de dinin. Bu yüzden ölüm dediğiniz şey benim için bedenin yok olması değil. Hiç olmadı. 
                 Bu yüzden, sahnede bekletin cenazemi bir süre. Alkışlayın, bol bol... Nasıl olsa alkışın başarıyla doğru orantılı olmadığı bir coğrafyada yaşıyoruz. Çok yorulacaksınız ama ne yapayım? 
                Tanrıçaya müteakip kaldırın cenazemi. El ele tutuşun hepiniz başucumda. Önce Mohsen Namjoo - Khan Baji eserini çalın, dinleyin. Sonra evinizde Koma Amed - Evare dinlersiniz zaten. Şarabı unutmayın, kırmızı olsun. Şerefime kaldırın, çınlasın bardak sesleri. Ağlaşın dakikalarca... Güzel şeyler söyleyin birbirinize. Sonra aklınıza geleyim bir cümle. Tekrar buluşturun gözlerinizi, bitirmeyin öykülerinizi. Düşmeyin sakın tekrara. Yeni şeyler üretin ki bitmeyen bağlar oluşsun yüreklere giden yollarda. Terk etmeyin birbirinizi, bilirim, acıdır. Acıtır yüreği, göz göre göre yokluğu düşünmek. Varlığından habersizmiş gibi yaşamak. Acıtır yüreği.
                Bakmayın benim gittiğime. Siz, Turgut'la göğe bakın, Cemal'le iki çay söyleyin birbirinize. Son paranızı paylaşın ki fakirliği öğrenin. Çok paranız olduğunda hunharca harcayın ki, hayatın kısa, kuşların uçtuğunu bilin. Yatırın bütün paranızı alkole, müslüman çoğulcu toplumlarda işsiz kalmasın TEKEL çalışanları. Hem iki kadehten  sonra daha bir güzel aşık olursunuz birbirinize. Güzel sözcükler iki dubleden sonra, güzel sevişmeler iki kadehten sonra olurmuş. Herkesin uyumasını bekleyin.
                Duygusal olmak istiyorsanız, olun! Ne kaybedersiniz ki bu hayattan. Kaçışınız var mı ölümden?
                Yanlış anlaşılmamak için mücadele edin, aşkınız için ettiğiniz mücadele kadar. Gerçi siz ne kadar anlatsanız da kendiniz, karşıdakinin anladığı kadarsınız. Ve siz ne kadar verirseniz değer, bir önemi yok! Karşıdakinin verdiği önem kadar benliğiniz. Yine de teşekkür edin birbirinize, geçen tüm güzel zamanlar için.
                Benim için emek verenlere, sevdiğimi söylediğim ve söyleyemediğim herkese, bana değer verenlere, hayatımdaki tüm güzel insanlara can-ı gönülden teşekkür ederim. Hepinizden çok şey öğrendim. 
                Yazıyı bitirmek istiyorum ama bir finalim yok. Bu yüzden büyük üstada bırakıyorum sözü, ferfecir eserini dinlerken okuyun bu güzel şiiri.

İkimiz birden sevinebiliriz göğe bakalım
Şu kaçamak ışıklardan şu şeker kamışlarından
Bebe dişlerinden güneşlerden yaban otlarından
Durmadan harcadığım şu gözlerimi al kurtar
Şu aranıp duran korkak ellerimi tut
Bu evleri atla bu evleri de bunları  da
Göğe bakalım

Falanca durağa şimdi geliriz göğe bakalım
İnecek var deriz otobüs durur ineriz
Bu karanlık böyle iyi afferin Tanrıya
Herkes uyusun iyi oluyor hoşlanıyorum
Hırsızlar polisler açlar toklar uyusun
Herkes uyusun bir seni uyutmam birde ben uyumam
Herkes yokken biz oluruz biz uyumıyalım
Nasıl olsa sarhoşuz nasıl olsa öpüşürüz sokaklarda
Beni bırak göğe bakalım

Senin bu ellerinde ne var bilmiyorum göğe bakalım
Tuttukca güçleniyorum kalabalık oluyorum
Bu senin eski zaman gözlerin yalnız gibi ağaçlar gibi
Sularım ısınsın diye bakıyorum ısınıyor
Seni aldım bu sunturlu yere getirdim
Sayısız penceren vardı bir bir kapattım
Bana dönesin diye bir bir kapattım
Şimdi otobüs gelir biner gideriz
Dönmiyeceğimiz bir yer beğen başka türlüsü güç
Bir ellerin bir ellerim yeter belliyelim yetsin
Seni aldım bana ayırdım durma kendini hatırlat
Durma kendini hatırlat
Durma göğe bakalım

Turgut UYAR

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder